Doğal yollardan bebek sahibi olmayan çiftlerin başvurdukları tüp bebek tedavisi, oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Tüp bebek tedavisinde kadından alınan yumurta hücreleri ile erkekten alınan sperm hücreleri, hijyenik bir laboratuvar ortamında döllendirilmektedir. Döllenen yumurtaya ise “embriyo” adı verilmektedir. Embriyo haline gelen yumurtalar, anne adayının rahmine yerleştirilmektedir. Bu aşamadan sonra ise doğal yollar ile oluşan hamilelikten herhangi bir farklı kalmayan hamilelik süreci başlamış olmaktadır. Tüp bebek tedavisinde çiftlerin durumlarına özel ilaç tedavi protokolleri uygulanmaktadır. Gerekli görüldüğünde ise farklı tedaviler ile desteklemeler yapılmaktadır.
Tüp bebek denemesi yaptırmak isteyen çiftler tüp bebek fiyatlarının ne olduğunu merak etmektedirler. Tüp bebek tedavileri, kişiye özel birtakım tedavi şekillerini barındırmaktadır. Bu nedenle tüp bebek tedavisi fiyatlarında farklılık olabilmektedir. Bunun yanı sıra tüp bebek tedavi fiyatlarında 2022 yılı itibariyle güncellemeler gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle tüp bebek fiyatları ile ilgili bilgiye tüp bebek tedavisinin uygulanacağı klinikten ulaşılabilmektedir. Tüp bebek tutmama nedenleri ise yanıtı en çok merak edilen sorular arasında yer almaktadır. Tüp bebeğin tutmama nedenlerini İstanbul’daki merkezinde hizmet veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Selçuk anlattı:
Tüp bebek tedavisinde tutmama sebepleri incelendiğinde çok sayıda farklı problemin bu duruma neden olduğu görülmektedir. Tüp bebeğin tutmama nedenleri arasında kadın yaşı, kadının yumurtalık rezervi, erkeğin sperm kalitesi, embriyo kalitesi, uygun rahim içi ortam, tüplerde sıvı birikimi (hidrosalpenks) varlığı ve embriyo transferinin zorluğu bulunmaktadır. Söz konusu faktörlere göre tüp bebek tedavisinin başarı şansı değişebilmektedir. Ancak tüp bebek tedavisinde %70 ile %80 arasında başarı şansı bulunmaktadır.
Kadın Yaşı
Tüp bebek tedavisi sonrasında elde edilecek başarı oranı, çiftlerin bireysel özelliklerinden nakledilmiş olan embriyodan etkilenmektedir. Hamilelik oranları açısından en önemli belirleyicilerinden biri kadının yaşı olmaktadır. Tedavinin gerçekleştirildiği durumlarda kadının yaşı ne kadar genç olur ise, yumurtalık rezervi de o oranda korunaklı olmaktadır. Bunun yanı sıra üretilen yumurtanın ve dolayısıyla da embriyonun sağlıklı olma ihtimali de artmaktadır. Özellikle 40 yaş sonrasında tüp bebek tutma olasılığı da düşmeye başlamaktadır. Kadın yaşı arttığında yükselen kromozomal anomali riskinden korunmak için tüp bebek tedavisine ek olarak preimplantasyon genetik tarama yapılması gerekmektedir. Genetik tarama sayesinde kromozomal olarak normal olan embriyoya ulaşılması durumunda yaşın önemi kalmamaktadır. Canlı doğum oranlarının %60’lara kadar da yükseldiği söylenebilmektedir.
Kadının Yumurtalık Rezervi
Tüp bebek tutmama sebeplerinden biri de kadının yumurtalık rezervinin düşük olmasıdır. Rezervi düşük olan olgularda başarı getirecek embriyoyu seçme şansı oldukça sınırlı olmaktadır. Bunun yanı sıra yumurtalık rezervi, yumurta sayısı ile ilişkili olup, yumurta kalitesini göstermemektedir. Bu sebeple rezervi düşük olan kadınlarda tüp bebek tedavisinde yumurta rezervinin azlığı nedeniyle tüp bebek tedavisinin iptal edilme olasılığı artmaktadır. Ancak 5.gün embriyo elde edilen kadınlarda rezerv düşük olsa da hamilelik şansı, yumurta rezervi yüksek olan kadınlar ile benzer olmaktadır.
Sperm kalitesi
Embriyo kalitesine etki eden faktörlerden biri de sperm kalitesidir. Özellikle ağır erkek infertilitesi bulunmayan olgularda mikroenjeksiyon yapılacak en iyi kalitede sperme sperm şekli ve sperm hareketine göre karar verilmektedir. Tedavi öncesinde sperm dna fragmantasyon oranına bakılmasının faydası bulunmamaktadır. Çünkü sperm parametreleri, farklı zamanlarda değişiklik gösterebilmektedir. Testislerde üretilen spermlerin olgunluk aşamalarını tamamlayarak ejakülasyon olarak dışarı çıkma süreçleri ortalama olarak 72 günü bulmaktadır. Ejakülasyonda bakılan sperm, 72 gün önce testislerde üretilen spermdir. Dünyanın her yerinde mikroenjeksiyonda kullanılacak olan sperme karar verilirken sadece motilite ve morfoloji baz alınmaktadır.
Embriyo Kalitesi
Tüp bebek tutmama nedenleri arasında en önemli problemlerin başında embriyonun kalitesiz olması bulunmaktadır. Transfer edilen embriyonun kalitesi, gebelik oranları açısından çok belirleyicidir. 3. gün kaliteli olan embriyoların yalnızca %60’ı 5. gün embriyosuna dönüşebilmektedir. %40’ı ise kaliteli 5. gün embriyosu olabildiği için embriyoların blastokist aşamasına kadar takibinin yapılması son derece önemlidir. Rahme tutunma potansiyeli yüksek olan embriyonun daha yüksek başarı ile seçilebilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle de hamilelik oranları yükselmektedir. Bunun yanı sıra embriyo kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden birinin laboratuvar olduğu söylenebilmektedir. Laboratuvarın teknolojik donanımı ve kalite standartları ile embriyoloğun almış olduğu eğitim, tecrübe ve ekipmanlara hakimiyeti gibi faktörler de embriyo kalitesi konusunda oldukça önemli bir yere sahiptir.
Uygun Rahim İçi Ortam
Rahim içi ortam tüp bebek tedavisi kapsamında son derece önemlidir. Her kişinin bireysel olarak tedaviye verdiği yanıt farklı olabilmektedir. Bu nedenle bazı nadir durumlarda indüksiyon süreci uzayabilmektedir. Söz konusu sürecin uzaması, rahim içi ortamın embriyoyu kabul etme şansını azaltabilmektedir. Ayrıca rahimde yer alan ve rahim iç duvarına baskı yapan rahim miyomu veya endometrial polip varlığında hamilelik oranları düşebilmektedir.
Hidrosalpenks Varlığı ve Embriyo Transferinin Zorluğu
Tüp bebek tutmama nedenlerinden birinin de hidrosalpenks varlığıdır. Hidrosalpenks, temel olarak tüpler ile ilgili bir durumdur. Tüpün içerisinde biriken ve embriyo üzerine toksik etkisi olan sıvı rahim içerisine akarak hamilelik oranlarını belirgin olarak azaltmaktadır. Embriyo transferinin zorluğu ise tüp bebek başarısını etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Embriyo transferinin hekim tarafından çok hassas ve usulüne uygun olarak yapılması, tüp bebek tutma olasılığını arttırmaktadır.