Bu düzenleme milyonlarca kişi için büyük bir nefes alma fırsatı sunarken, 2014 yılından önceki borçların silinmesi bazı tartışmalara da yol açıyor.
Genel Sağlık Sigortası (GSS) borç affı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülmekte olan bir teklif kapsamında ele alınıyor. Düzenleme, 2014 yılına kadar olan prim borçlarını kapsayarak, pek çok vatandaşın üzerindeki ekonomik yükü hafifletmeyi amaçlıyor. Ancak, 2014 yılı sonrası borçlar bu düzenleme kapsamı dışında kaldığı için eleştirilere maruz kalıyor.
2014 Sonrası Borçlar Kapsam Dışı
TBMM'de kabul edilen düzenleme ile 2014 yılına kadar olan GSS prim borçları silinecek ve bu durum, özellikle ekonomik zorluk çeken düşük gelirli vatandaşlar için olumlu bir gelişme olacak. Fakat, 2014 sonrası borçların bu kapsamın dışında kalması, siyasi çevreler ve vatandaşlar arasında ciddi rahatsızlıklar yaratıyor. Özellikle pandemi gibi ekonomik kriz dönemlerinde borçlanan vatandaşların mağdur olacağı konusunda endişeler mevcut.
"Borcu Olanlar Yine Perişan"
Gelecek Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, düzenlemenin adaletsiz olduğunu ve 2014 sonrası borçları olan vatandaşların mağdur edileceğini dile getirdi. Özdağ, çarpıcı bir ifadeyle "2014'ten bugüne kadar da borcu olanlar yine hastanelere giderek orada perişan oluyorlar." diyerek, düzenlemenin yetersiz kaldığını belirtti.
TBMM Genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerde, Gelecek-Saadet Grubu Grup Başkanı olarak konuşan Özdağ, SGK borçlarının yalnızca bir kısmının silinmesinin adaletsizlik yaratacağına işaret etti. Öte yandan, Özdağ süregelen vergi politikaları ve ekonomik uygulamaları eleştirerek, hükümeti yüksek vergiler ve adaletsiz uygulamalar konusunda suçladı.
"Gözünün Üstünde Kaşın Var Vergisi"
Özdağ, mevcut ekonomik düzenlemelerin, özellikle düşük gelirli ve işsiz vatandaşlara yönelik haksızlıklar içerdiğini vurguladı. Ona göre, işi gücü olmayan vatandaşlardan alınan yüksek meblağlar ve uygulanan faizler, sosyal bir devlet anlayışıyla bağdaşmıyor. Ayrıca, kamu kaynaklarının yönetimi ve dağılımındaki adaletsizlikler, genel olarak toplumdaki ekonomik dengesizlikleri daha da derinleştiriyor.
Konuşmasında ayrıca, Müsteşar Mehmet Şimşek'e yönelik eleştirilerde bulunan Özdağ, Şimşek'in seçimler öncesi hükümet adına zorla vergi toplama görevi yürüttüğünü ve bu durumun vatandaşın ekonomik özgürlüğüne zarar verdiğini belirtti. Özdağ'a göre, bu tarz uygulamalar özellikle seçim zamanı halktan toplanan paraların manipülasyonu için kullanılıyor ve bu da siyasi bir çıkar uğruna ekonomik adaletin önüne geçiyor.